durduğumuz nokta yerinde dursunDenemeler

Kavramlar yerine oturmadan yapılacak tüm söylemler, sloganlar ve kalıplar etrafında dönüp durmaktan öteye gitmemekte. Dilimize pelesenk olmuş kelimelerin altları boş kalmakta, bunlar üzerine inşâ edilen fikirler çöküp gitmekte. O halde, sözlük üslubundan çok uzakta bir çok tanım bulunduracak bu yazı, yeni ufuklara yol açmak niyetinde değil, yola çıkmadan evvel ki hazırlık hüviyetinde. Demokrasi yaklaşımlarının her biri, her türlü farklı görüşlerin ortak noktada buluşmasını ve bu ortak noktada, sahip olduğu kitlenin düşüncelerini söyleyebilmesini arzular. Belli oluşumlar etrafında düşüncelerini rahatlıkla söylenmesini öngören demokrasi, uç noktaların da kendini anlatabilme imkanının sağlandığı platformu oluşturur. Kelime manası itibariyle demokrasi, tüm vatandaşların devlet politikalarının güdümünü, kendi düşüncesi doğrultusunda şekillendirmede eşit hakta olması gerektiğini söyler. Tahakküm yetisini, bir kişiden veya belli bir zümreden alır, tüm yurttaşlara eşit olarak böler. *** Monarşi, hükümdarın ölene kadar tahakküm yetisini elinde bulundurması, ölünce de, ırsi olarak devlet başkanlığının intikal ettiği devlet şeklidir. Günümüzde anayasa ile ilişkisi üzerine tasnif edilen monarşi; sınırları anayasa ile belirlenmediyse mutlak monarşi, belirlendi ise meşruti monarşi olarak isimlendirilir. Oligarşi de, hakeza, tek bir hükümdarın değil, belli bir zümrenin yönetimi elinde bulundurmasıdır. Dar anlamını, Leon Duguit’in en iyi şekilde açıkladığı şekliyle Cumhuriyet ise, devlet başkanlığının veraset sistemi dışındaki herhangi bir yol ile intikal etmesidir. Monarşi ve Oligarşi’nin zıttıdır. Dar […]
8 Nisan 2014 • Kişisel Blog

Kavramlar yerine oturmadan yapılacak tüm söylemler, sloganlar ve kalıplar etrafında dönüp durmaktan öteye gitmemekte. Dilimize pelesenk olmuş kelimelerin altları boş kalmakta, bunlar üzerine inşâ edilen fikirler çöküp gitmekte. O halde, sözlük üslubundan çok uzakta bir çok tanım bulunduracak bu yazı, yeni ufuklara yol açmak niyetinde değil, yola çıkmadan evvel ki hazırlık hüviyetinde.

Demokrasi yaklaşımlarının her biri, her türlü farklı görüşlerin ortak noktada buluşmasını ve bu ortak noktada, sahip olduğu kitlenin düşüncelerini söyleyebilmesini arzular. Belli oluşumlar etrafında düşüncelerini rahatlıkla söylenmesini öngören demokrasi, uç noktaların da kendini anlatabilme imkanının sağlandığı platformu oluşturur.

Kelime manası itibariyle demokrasi, tüm vatandaşların devlet politikalarının güdümünü, kendi düşüncesi doğrultusunda şekillendirmede eşit hakta olması gerektiğini söyler. Tahakküm yetisini, bir kişiden veya belli bir zümreden alır, tüm yurttaşlara eşit olarak böler.

***

Monarşi, hükümdarın ölene kadar tahakküm yetisini elinde bulundurması, ölünce de, ırsi olarak devlet başkanlığının intikal ettiği devlet şeklidir. Günümüzde anayasa ile ilişkisi üzerine tasnif edilen monarşi; sınırları anayasa ile belirlenmediyse mutlak monarşi, belirlendi ise meşruti monarşi olarak isimlendirilir. Oligarşi de, hakeza, tek bir hükümdarın değil, belli bir zümrenin yönetimi elinde bulundurmasıdır.

Dar anlamını, Leon Duguit’in en iyi şekilde açıkladığı şekliyle Cumhuriyet ise, devlet başkanlığının veraset sistemi dışındaki herhangi bir yol ile intikal etmesidir. Monarşi ve Oligarşi’nin zıttıdır.

Dar anlamının yanı sıra, geniş anlamda da Maurice Hauriou’nun bayraktarlığını yaptığı Cumhuriyet anlayışı şudur:  Cumhuriyet, sadece Monarşi ve Oligarşi’nin zıttı değil, aynı zamanda demokrasinin de eş anlamlısıdır. Cumhuriyet tamamen seçim ilkesine bağlıdır ve seçilmiş yöneticiler belli bir zaman zarfı için bu görevi devralırlar. Böylece, milli egemenliğin en iyi şekilde vûcud bulduğu ve demokrasiyle birebir en iyi örtüşen sistem olduğunu düşünür.

***

Günümüzde, cumhuriyet rejimi, dar anlamıyla kabul görmektedir. Monarşi ve cumhuriyetin tanım unsurları arasında; mutlakıyet, despotizm ve demokratiklik gibi ibareler bulunamaz. Bunlar, cumhuriyet ile yönetilmeyen rejimlerinde ortak noktası olabilir. Despot bir monarşi yönetiminin kolaylıkla anti-demokratik olduğunu söyleyebileceğimiz gibi, bir monarşi de demokratik olabilir.

Hatta, Arend Lijphart’ın demokratik olarak kabul ettiği 21 ülkenin 10’u cumhuriyet, 11’i ise monarşidir. Avustralya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Norveç, İsveç, Yeni Zelanda gibi ülkeler demokrasi tanımının vûku bulmuş birer örnekleri mahiyetinde olmalarının yanı sıra, cumhuriyet değil, monarşidir.

Jan-Erik Lane’a göre, 101 cumhuriyetin yalnız 22’sinde yerleşik demokrasi varken,  25 monarşinin ise 13’ü yerleşik demokrasidir.(*)

(*)Kemal Gözler, Kısa Anayasa Tarihi, syf. 52

***

Kişisel Şerh: İlk paragrafta da belirttiğimiz üzere, tanımlar üzerine inşa ettiğimiz bu yazıda, yorumdan ziyade tanımlar bulunduğu için, alıntıya fazlaca yer verilmiştir. Lakin şu anda okumuş olduğunuz kişisel şerh kesinliklev bendenize aittir, onda bi sıkıntınız olmasın.

ömer burak tek