Para Para ParaDenemeler
Hepsi yanılıyor: Fakirlikle değil; zenginlikle mücadele edilmeli.
Çoğu kere para kazanma ritüeli ile para kazanma arasında güçlü bir ilinti yoktur. Çoğu kere insanı tatmin eden para değil, para kazanma seanslarıdır.
Ömrümüzün bir aylık dilimini kiralamamız akabinde, her ayın 15’inde veyahut herhangi bir ticari faaliyetin neticesinde, insan cebine biraz daha para koyar. Bu süreç ölene dek devam eder. Bu süre zarfında insan, hanlar / hamamlar / arabalar / yatlar elde etse dahi para kazanma ritüellerine mütemadiyen devam eder. İnsanı değerli hissettiren, sahip olduğu parası değil; para kazanma kabiliyetidir. Emeklilikle beraber insana, bu yaşa kadar elde ettiği birikimi doyasıya harcaması için bolca zaman tanınmasına rağmen, bu süreç sadece insanın çürüme katsayısını artırmakla kalakalır.
Zenginlerin fakirlerden kaçtığı apaçık bir saçmalıktır. Zenginlik, paranın sürekli teminiyle değil; fakirliğin devamlılığıyla sağlanır. Herkesin milyonluk serveti olsa, bu bitmez tükenmez yarış, bu sefer de milyar zengini olma kavgasına evrilecektir. Bu cihetten zenginliğin kıstası fakirliktir.
Ölüm kaçınılmazdır ve bundan haberdar olan tek canlı insandır. İnsan her daim ölümsüzlüğü arzular. Annenin çocuğun verdiği bitmez tükenmez azaba diş sıkması, annenin çocuğa duyduğu merhametin yanında, bu dünyada bırakacağı bir “şey” olması ve böylelikle ölümsüzlüğü tadabilme arzusudur. İşte böyle; mal / mülk biriktirme de insanın ölümsüz olma meylinin tatminine namzettir.
Siyasetçiler yoksullukla savaşır, sermaye sahipleri açlığa çözüm arar, eline kalem alan fakirliğe dair önerilerini sıralar.
Hepsi yanılıyor: Fakirlikle değil; zenginlikle mücadele edilmeli.