Annemin Beyaz SaçıDenemeler
Hayatımda ilk defa annemin beyaz saçını görmüştüm. Yine o lisedeki gibi hissetmiştim. Sanki beynimin içinde bir domino taşı yıkılmış, her şey yıkılarak geliyordu. Salonun ortasında sanki elimde folloş olmuş o naylon poşeti tutuyor, elime sanki biraz önce yerden topladığım çörek parçalarının yağı bulaşıyor gibiydi. Annemin beyaz saçını görmüştüm. Ölüm vardı. Ölüm vardı ve bu çok ciddiydi. Bizse acizdik. Anneler ölürdü. Çocuklar öksüz kalırdı. Kimse buna dur demezdi.
Abouvv.
Savunduğu ideolojik argümanı desteklemek için kendi hayatından örnekler veren adamı bildin değil mi? Bilmiyorsan at topu bakayım babanın kıllı göğsüne, anlatayım hemen şuracıkta sana:
Mesela, “Faiz, sömürünün kaynağı mı yoksa sömürünün taşıyıcısı mı?” tartışması yapıyorsun bir ortamda. Hafiften de ciddiye alıyorsun tartışmayı, senin için önemli bir mevzu. Her ortamda da girecek değilsin böyle meselelere. Karşındakiler sevdiğin tipler, istiyorsun ki anlaşılsın mesele. Neyse, tam bu esnada bir tane biraderovski çıkıp başlıyor hayatından kesitler anlatmaya. “Amcam” diyor, “eniştem” diyor, “bizim bir tanıdık var” diyor, “onlar da kredi çektiydi, kiraya verecekleri parayı bankaya veriyorlar şimdi” diyor, “bence” diyor, “yani, sömürü falan yok bence” diyor. Hadi faizi, krediyi, kapitalizmi anlarım da; Hegel’i eniştesi üzerinden çürüten adam gördü bu gözler diyorum sana kardeşim ya. Babadan oğula nesil misiniz ulan, sinsi ve gizli tarikat mısınız? Kovaladıkça kaçan ateş böceği misiniz? Nasıl her ortamdasınız, deyin bakayım bana ula. Tamam sakinim annecim, klavyemi bırakabilirsin.
İşin kötü tarafı, bu adamın söylediklerine karşı en ufak bir karşıt tez geliştiremiyorsun. Adam eniştesini referans gösteriyor, ne diyeceksin oğlum adama?
Neyse, konumuz bu değil elbette. Uzun uzadıya buraya ideolojik bir yazı döşüyordum, sıkıldım. Biraz da kendi hikâyemi anlatayım dedim. Hikâyemi anlatırken de duyguyu politize edersem ortamlarda şekil şükul yapmayın deyû aha bu kadar uzun giriş yaptım. Böyle de yaban tilkisi, böyle de ortamların hınzır kurduyumdur ha. Ben de o tipleri sevmiyorum, ben de o duyguyu hissediyorum, “anlıyorum oolum” bağlamında yani.