Aliya in, İslam Birliği outDenemeler

Tüketilen yalnız telefonlar, tişörtler, hamburgerler değil; kavramlar da oluyor.
25 Ekim 2014 • Kişisel Blog

Ah V for Vendetta!

Sen ki çürümüş sistemin, kokuşmuş düzenin çarklarının uslanmaz, yaramaz çocuğu…
5 Kasım’da sokaklarda buluşalım demiştin, hatırlıyor musun?
Evet evet, bana da geldi gönderdiğin V maskesi. Sahi, “FedEx”le mi, “UPS”le mi kargoladın maskeleri?

Ya sen söyle Joker.
Züppe ortamların afili oğlanı Batman’in façasını çizerken sevmiştik oysa seni.
Anarşi elçisi olacağım deyip koskoca bankayı okul servisiyle soyuşundaki şekline müptela olmuştuk, hatırla.
Hiç mi utanmadın o servisin benzinini Shell’de doldurmaya?

El kol yapmayın bana.
Anladık, “Birimizde maske, birimizde makyaj var, ondan yüzümüzün kızarıklığı belli olmuyor.” diyorsunuz ama,
bu iş böyle anarşiynen, vurmaynan, kırmaynan neyim olmaz.

“Tyler! Koçum buraya üç çay kap gel, sen de otur.”

Bakın yiğidolar,

Tüketilen yalnız metalar değil.

Eğer kârı maksimize ediyorsa, insanların “tüketimi eleştiren” tişörtleri almasında bir sakınca yok.
Gayet tabii, üzerinde Che resmi olan tişört dünyanın en favori ürünlerinden biri olabiliyor.

Bugün bankaların en afili delikanlılarının favori filmi Dövüş Kulübü.
Eskiden iki sübhanekeyi devirdi diye seccadede havalanan dervişler,
şimdi yirmi üç like’ı görünce havalara uçuyor.
Profil resmini Soma için siyaha bulayan kitleler,
bu sefer de Instagram’da yüzünü siyaha boyayıp selfie çekiyor.

Tüketilen yalnız telefonlar, tişörtler, hamburgerler değil; kavramlar da oluyor.
—Dilini koparttıracan ha Joker, oynatıp durma, dikkatim dağılıyor.—

Neyse, ne diyorduk?
Tamam hatırladım. Devam ediyorum.
İyi dinleyin burayı:

Geçen Alija İzetbegoviç’in ölüm yıl dönümüydü.
Baştan aşağı tüm siyasi mecralar bir bir Alija’yı andılar.
Ne kadar haklı olduğunu, “Vay be!” ne kadar da güzel düşündüğünü haykırdılar birer birer.

Sonra ne mi oldu?

Modası geçti Alija’nın da.
Hayasızca, umursuzca tükettiler!
Bol bol sözlerini paylaştılar, uzun uzun ne kadar kıymetli olduğunu anlattılar.

“Ah be!” dediler, “İslam Deklarasyonu ne de harika bir kitap böyle.”

Biri de çıkıp diyemedi ama:

“Yeter ula! İslam Deklarasyonu’nda geçen İslam birliği benim davamdır.
Madem bu adam haklı, e haydi ne bekliyoruz?”

“Madem biz koskoca bakanız,
madem makam arabalarımız kırmızı ışıkta durdurulmuyor,
ve de madem Twitter’da heyecanla bu adamın sözlerini paylaşıyoruz,
hem madem en aşşaa 800 fav alıyor bu tweetler,
de haydi koşalım İslam birliği için!”

…de demediler haliyle.

Sen şu maskeyi çıkar.
Sen elini yüzünü yıka.
Tyler, sen de şu çay bardağında sabun yapmayı kes ya,
iki rekat çay keyfimiz var, onu da zehir ediyorsun.

Mütemadiyen çiiildireceğim efenim.
Durduramıyorum.