aliya: in, islam birliği: outDenemeler

ah v for vendetta!  sen ki çürümüş sistemin, kokuşmuş düzenin çarklarının uslanmaz yaramaz çocuğu. 5 kasım’da sokaklarda buluşalım demiştin, hatırlıyo musun? evet evet, bana da geldi gönderdiğin v maskesi. sahi, ”fedex”le mi, ”ups”yle mi kargoladın maskeleri? ya sen söyle joker. züppe ortamların afili oğlanı batman’in façasını çizerken sevmiştik oysa seni. anarşi elçisi olacağım deyip, koskoca bankayı okul servisiyle soyuşundaki şekline müptela olmuştuk, hatırla. hiç mi utanmadın o servisin benzinini shell’de doldurmaya? el kol yapmayın bana. anladık, ”birimizde maske, birimizde makyaj var, ondan yüzümüzün kızarıklığı belli olmuyor,” diyorsunuz ama, bu iş böyle anarşiynen, vurmaynan, gırmaynan neyim olmaz.  ”tyler! koçum buraya üç çay kap gel, sen de otur.” bakın yiğidolar, tüketilen yalnız metalar değil.  eğer kârı maksimize ediyorsa, insanların tüketimi eleştiren t-shortleri almasında bir sakınca yok. gayet tâbi üzerinde che resmi olan t-short dünyanın en favori ürünlerinden biri olabiliyor. bugün bankaların en afili delikanlılarının favori filmi dövüş kulübü. eskiden iki sübhanekeyi devirdi diye seccadede havalanan dervişler, şimdi yirmi üç like’ı görünce havalara uçuyor. profil resmini soma için siyaha bulayan kitleler, bu seferde instagram’da yüzünü siyaha boyayıp selfie çekiyor.  tüketilen yalnız telefonlar, t-shortler, hamburgerler değil; kavramlar da oluyor. -dilini goparttıracan ha joker, oynatıp durma, dikkatim dağılıyo.- neyse, ne diyoduk? tamam hatırladım, devam ediyorum, iyi dinleyin […]
25 Ekim 2014 • Kişisel Blog

ah v for vendetta! 

sen ki çürümüş sistemin, kokuşmuş düzenin çarklarının uslanmaz yaramaz çocuğu. 5 kasım’da sokaklarda buluşalım demiştin, hatırlıyo musun? evet evet, bana da geldi gönderdiğin v maskesi. sahi, ”fedex”le mi, ”ups”yle mi kargoladın maskeleri?

ya sen söyle joker. züppe ortamların afili oğlanı batman’in façasını çizerken sevmiştik oysa seni. anarşi elçisi olacağım deyip, koskoca bankayı okul servisiyle soyuşundaki şekline müptela olmuştuk, hatırla. hiç mi utanmadın o servisin benzinini shell’de doldurmaya?

el kol yapmayın bana. anladık, ”birimizde maske, birimizde makyaj var, ondan yüzümüzün kızarıklığı belli olmuyor,” diyorsunuz ama, bu iş böyle anarşiynen, vurmaynan, gırmaynan neyim olmaz. 

”tyler! koçum buraya üç çay kap gel, sen de otur.”

bakın yiğidolar,

tüketilen yalnız metalar değil. 

eğer kârı maksimize ediyorsa, insanların tüketimi eleştiren t-shortleri almasında bir sakınca yok. gayet tâbi üzerinde che resmi olan t-short dünyanın en favori ürünlerinden biri olabiliyor.

bugün bankaların en afili delikanlılarının favori filmi dövüş kulübü. eskiden iki sübhanekeyi devirdi diye seccadede havalanan dervişler, şimdi yirmi üç like’ı görünce havalara uçuyor. profil resmini soma için siyaha bulayan kitleler, bu seferde instagram’da yüzünü siyaha boyayıp selfie çekiyor. 

tüketilen yalnız telefonlar, t-shortler, hamburgerler değil; kavramlar da oluyor. -dilini goparttıracan ha joker, oynatıp durma, dikkatim dağılıyo.-

neyse, ne diyoduk? tamam hatırladım, devam ediyorum, iyi dinleyin burayı:

geçen alija izzetbegoviç’in ölüm yıl dönümüydü. baştan aşağı tüm siyasi mecralar bir bir alija’yı andılar. ne kadar haklı olduğunu, vay bee ne kadar da güzel düşündüğünü haykırdılar birer birer. sonra ne mi oldu? modası geçti alija’nın da. hayasızca, umursuzca tükettiler! bol bol sözlerini paylaştılar, uzun uzun ne kadar kıymetli olduğunu anlattılar. ah be dediler, islam deklarasyonu, ne de harika bir kitap böyle. biri de çıkıp diyemedi ama: ”yeter ula! islam deklarasyonunda geçen islam birliği benim davamdır, madem bu adam haklı, e haydi ne bekliyoruz?”

”madem biz koskoca bakanız, madem makam arabalarımız kırmızı ışıkta durdurulmuyor, ve de madem twitter’da heyecanla bu adamın sözlerini paylaşıyoruz, hem madem en aşşaa 800 fav alıyor bu tweetler, de haydi koşalım islam birliği için!” de demediler haliyle. 

sen şu maskeyi çıkar, sen elini yüzünü yıka, tyler sen de şu çay bardağında sabun yapmayı kes ya, iki rekat çay keyfimiz var onu da zehir ediyosun.

mütemadiyen çııildireceğim efenim, durduramıyorum.

ömer burak tek