Zaman: 1400 Sene Evvel, Yer: Mekke!Denemeler

Reel politiğin izin verdiği kadar Müslüman olmaya niyetli değiller.
18 Tem 2015 • Kişisel Blog

Bir adam… Müslümanlardan evvel künyesi: Ebû’l-Hakem. Mekke’nin en zenginlerinden. Devrin en büyük kervanlarına sahip. Emrinde onlarca kölesi var. Tüm halkı etkileyen kararların alındığı mecliste alınan kararlar iki dudağının ucunda. Bunların üstüne her seyahatinde kestiği onlarca kurban var. Hiçbir seferine Kâbe’yi tavaf etmeden çıkmayan bir adam. Yerdekilere müdahale etmediği sürece gökle barışık yaşamaya alışmış. Tek bir husumeti var: O da Hazreti Peygamber (sas).

O’na göre Müslümanlar acilen yok edilmesi gereken bir tehdit. Onlar sistemden razı değiller. Düzene baş kaldırıyorlar. Ne tehditlere aldırış ediyor, ne zulme boyun eğiyorlar. Peygamber’e (sas) “Sana istediğin makamı, istediğin eşi, istediğin kadar malı-mülkü verelim.” diyorlar, tenezzül etmiyor.

Oysa kendisinin de yaratıcıyla bir alıp veremediği yok. Lakin bu Peygamber’in (sas) derdi başka. Her kertede devreye Allah’ı sokuyor. Bu büyük bir tehlike. Niye? Kölelerin kafası karışıyor. İnsanların ticarete bakışı değişiyor. İnsanlar zulümden rahatsız oluyor. Müslümanlar kurulu hayat tarzını değiştirmeye namzet olmasa hiçbir sıkıntı yok aslında. Buyursunlar, Kâbe; buyursunlar, ibadet etsinler. Ama yok, illâ ki siyasî, iktisadî, içtimaî her olayda bir tavırları var. Konjonktürel davranmıyorlar. Reel politiğin izin verdiği kadar Müslüman olmaya niyetli değiller.

Bu adamın adı Ebu Cehil. Cahillerin ve cehaletin babası. Yaratıcıyla hiçbir alıp veremediği yok, sadece Müslümanların sistemi, düzeni, hayat tarzını eleştirmesine karşı.