zatenDenemeler Genel
zaten gırtlağımda büyüyen sıkıntıya daha fazla dayanamayıp kendimi bir sanat sergisine atmıştım. trafikte sıkışıp kalan ambulansın canhıraş sesleri pencereden girip yüreğime doluyordu. ailemi, kitaplarımı, arkadaşlarımı, tüm sevdiklerimi ankara’da bırakıp yapayalnız istanbul’a gelmiştim. biliyordum: banka müfettişi olduğumu öğrendiklerinde benimle tanış olanlar zaten diyecekti. zaten. zaten o bozulmaya meyilliydi. allah nasıl da iddiasından vurdu ama, görüyor musun diye ekleyeceklerdi. onlar ne derlerse desindi, ben kpss’de yirminci olmuştum ama şimdilik bankada çalışmaktan başka çarem yoktu. dışarıdan gelen siren sesleri mütemadiyen artıyordu. yanımda kimse yoktu ve ben aynanın karşısında bir aşağı bir yukarı yürüyordum. ben yürürken içimde mehmet ağabey büyüyordu. ağabey diyordum, söylediğimiz onca söz… şimdi ne olacak? ömer diyordu, zaten hayat, kalubelada verdiğimiz sözü tutma telaşı değil mi? ömer burak tek, dört mayıs iki bin yirmi, ankara.
zaten
gırtlağımda büyüyen sıkıntıya daha fazla dayanamayıp kendimi bir sanat sergisine atmıştım. trafikte sıkışıp kalan ambulansın canhıraş sesleri pencereden girip yüreğime doluyordu. ailemi, kitaplarımı, arkadaşlarımı, tüm sevdiklerimi ankara’da bırakıp yapayalnız istanbul’a gelmiştim. biliyordum: banka müfettişi olduğumu öğrendiklerinde benimle tanış olanlar zaten diyecekti. zaten. zaten o bozulmaya meyilliydi. allah nasıl da iddiasından vurdu ama, görüyor musun diye ekleyeceklerdi. onlar ne derlerse desindi, ben kpss’de yirminci olmuştum ama şimdilik bankada çalışmaktan başka çarem yoktu. dışarıdan gelen siren sesleri mütemadiyen artıyordu. yanımda kimse yoktu ve ben aynanın karşısında bir aşağı bir yukarı yürüyordum. ben yürürken içimde mehmet ağabey büyüyordu. ağabey diyordum, söylediğimiz onca söz… şimdi ne olacak? ömer diyordu, zaten hayat, kalubelada verdiğimiz sözü tutma telaşı değil mi?
ömer burak tek, dört mayıs iki bin yirmi, ankara.